Size epey ilginç gelecek ama hiç bir böceğe dönüşmüş olduğunuzu düşündünüz mü? "Nereden çıktı şimdi bu? Kafan bugün iyi değil galiba. Sen bir doktora görün istersen." gibi cümleleri zihninizde sıraladığınızı varsayıyorum.
Bense ısrarla sormaya devam ediyorum "Sahi hiç düşündünüz mü?".
Bense ısrarla sormaya devam ediyorum "Sahi hiç düşündünüz mü?".
Aslına bakarsanız ben de kendim için böyle bir şeyi hiç düşünmemiştim. Ta ki ilginç bir kitabı okuyana kadar. Biz hiç düşünmesek de okuduğum o kitabın yazarı bunu düşünmüş ve öyle bir kitap yazmış ki dünya klasikleri arasına girmiş. Çok ilginç değil mi? "O kitabın adı neydi?" derseniz kitabın adı "Dönüşüm" yazarı ise Franz Kafka". Ve kitabın ilk cümlesi şöyledir:
“Gregor Samsa bir sabah kötü bir rüyadan uyandığında, kendini yatağında korkunç bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.”
Bu ilginç kitap ve yazarı hakkında bir şeyler anlatmam gerekirse sizlere şunları aktarabilirim:
Dönüşüm, daha ilk cümlesiyle ilginç olduğunu gösteren bir kitaptır. Franz Kafka bu kitabında kendini bir böceğe dönüştürür ve böcek üzerinden çevresinin kendisine davranış biçimini anlatır. Kafka’nın böceği aslında toplumdan farklı insanların dışlanmasına bir başkaldırıdır. Dönüşüm felsefi içerikli bir kitaptır. Ve dışlanmış insanların psikolojisini anlatması açısından da önemlidir.
Kitabı daha iyi anlamak için Franz Kafka’nın hayatıyla ilgili bilgiye sahip olmak gerekir. Kafka toplumdan dışlanmış birisidir. Yahudi bir ailenin çocuğu olduğu için Almanlar tarafından dışlanmıştır. Almanca konuştuğu için de Çekler tarafından dışlanmıştır. Dinini önemsemediği için de Yahudiler tarafından dışlanmıştır. Bu dışlanmışlık hissi onun karakteri haline gelmiştir. Toplum içine hiçbir zaman girmemiş ve hastalıklı bir ruh haletiyle yaşamını sürdürmüştür. İşte Kafka’nın böceği bu şekilde meydana gelmiştir.
Kitapta bir böceğin davranışlarını en ince ayrıntısına kadar bulabilir ve insanların, kendimiz de dahil olmak üzere, farklılıkları ne kadar da acımasızca yok etmeye çalıştığını keşfedebilirsiniz.
Dönüşüm hayal gücünün sınırlarını göstermesi açısından güzel bir numunedir. Mutlaka okuyun derim.
Küçük bir not: Kafka, ölümünden önce en yakın dostu Max Brod'ye yakılması için bütün eserlerini emanet eder. Kendisi öldükten sonra dostundan hepsini yakmasını ister. Max Brod ise dostuna ilk kez "ihanet" ederek eserleri yakmaz. Bugün Kafka'nın eserlerini Max Brod sayesinde okuyoruz diyebiliriz.
Paylaş
Daha Önce Bir Böceğe Dönüştünüz Mü?
4/
5
Oleh
Yazarın Dünyası