Sizlere "Hayatınızı en çok kolaylaştıran şey nedir?" diye bir soru sorsam ne cevap verirsiniz? Siz söylemeden ben söyleyeyim isterseniz. Bence çoğunuz teknoloji ve türevlerini söylersiniz. Biraz ön yargılı davranmış olabilirim ama işin aslı böyle.
Tabi içinizden farklı bakış açısı olanlar da çıkacaktır. Elbette bunu da ihtimaller arasına koymak lazım.
Peki siz bana aynı soruyu sorsanız ne cevap verirdim diye düşündüm de ben önce aşağıdaki yazıyı okuyup sonra bana kulak vermenizi isterim.
NewYork’ta, Brooklyn Köprüsü üzerinde dilenen kör bir dilenci bir gün, bir şairin dikkatini çeker.Dilencinin boynunda asılı bir tabela vardır. Şair, dilenciye günlük kazancının ne kadar olduğunu sorar.Dilenci de sekiz dolar kadar olduğunu söyler.Bunun üzerine şair, dilencinin boynuna asılı tabelayı ters çevirerek bir şeyler yazar; ”Şimdi buraya senin kazancını arttıracak bir şeyler karaladım. Bir hafta sonra yanına geldiğimde bana sonucu söylersin.” der ve oradan ayrılır.Şair, bir hafta sonra dilencinin yanına uğrayıp kendini tanıtınca dilenci;”Bayım size ne kadar teşekkür etsem azdır. Bir haftada kazancım ikiye katlandı. Çok merak ediyorum tabelaya neler yazdınız?”
Bunu üzerine şair gülümser ve: Tabelada “Doğustan körüm, yardım edin.”
yazıyordu.Bense “Bahar gelecek, ama ben yine göremeyeceğim, diye yazdım” der.
Benim cevabım yazıdaki şairin verdiği cevap işte. Yani konuşma ve yazmadaki üslubumuzdur. Teknolojiden daha önemli olduğuna emin olabilirsiniz. Çünkü insan olarak teknolojiden daha çok içinde bulunduğumuz toplumla ilişki içindeyiz. Bu da yaşamımızın kolaylaşması adına nezih bir üslup gerektirmektedir.
Bazen bir kişiye bir şey rica ederiz de yaptıramayız. Yalnız aynı kişi başkasının ricasını çok kolay yerine getirebilmektedir. Bunu gören biz de işimiz yapmayan adamın arkasından laf saymaktan geri durmayız. Oysa problem kendimizi ifade ediş tarzımızdadır da farkında değilizdir.
Paylaş
Bir Kör Dilenci ve Şairin İkna Yöntemi
4/
5
Oleh
Yazarın Dünyası